Cizre Tarihi

Tufan’nın bittiği Cudi Dağı Ovasında yer alan Cizre’nin matem ve sevinçlerle yaşanmış özgül bir geçmişi vardır.

Tufan’dan sonra insanlığın yerleştiği Cudi Ovasında başlar Cizre macerası…

Burası Mezopotamya’nın Orta kuzeyinde, beşeriyetin kurtuluşuna liman olmuş bir Ada’dır. Asırlar boyunca kenarında en eski kültürlerin yerleştiği Dicle Nehri’nin muhkem kalesi, Sümer, Babil ve Asur Destanlarına kitabe olmuştur. Ksenofon ve İskender Ordularını seyretmiş, Pers ve Roma gibi iki dev imparatorluğun paylaşılamayan sınır kenti ve kalesi olmuştur.

Tevrat ve İncil ümmetlerinin münzevihanesi, İslam Devrinin ilim adası olmuş, İpek yolu güzergahı olarak deve kervanlarını temaşa etmiştir.

Kökleri Hz. Nuh Peygamber (as)’a uzanan bu şehirde, en eski kavimlerden, onlarca medeniyet ve inanç mensubu yaşadı ve pek çok izler bıraktı. İlim penceresinden bakıldığında tüm zamanlar boyunca dengi yoktur. Sayısız evliyalar yatağı, tarikat mensupları otağı, ilahi aşıkların ve şairlerin dergahı ; edebiyat, tarih, tefsir, tecvid ve fen üstadı alimlerin ve hakimlerin doğup yetiştiği, Hz. Nuh (as)’ı ağırlayan; Mukaddes Cudi Dağı ile birlikte anılan kadim şehirdir Cizre.

Kaynak: cizretanitim.com

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir